ERÜ Kampüsü içerisinde bulunan ERÜ UZAYBİMER bünyesinde 12,8 metre çapındaki NATO SATCOM’un kullandığı radar sistemi ile beraber, 35 ve 40 santimetre olmak üzere 2 adet de teleskop bulunuyor. Temel itibari ile diğer alanlarla da bağlantılı olan bölümü, mühendislik ve matematik bölümlerinde okuyan öğrenciler de tercih ediyor. Ayrıca ERÜ Gözlemevi, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde diğer illerde okuyan öğrenciler de staj yapıyor.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK RADYO ASTRONOMİ GÖZLEMEVİ
Gözlemevinin Türkiye’nin ilk ve tek radyo astronomi gözlemevi olarak kurulduğunu söyleyen ERÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Akkaya Oralhan, “Gözlemevimiz aslında ilk olarak Türkiye’nin ilk ve tek radyo astronomi gözlemevi olarak kuruldu. İçerisinde 12,8 metre çapında bir çanak antenimiz var. Aslında bu teleskop NATO SATCOM’un uydu takibinde kullandığı bir teleskop, daha doğrusu radar sistemiydi. Biz bunu burada radyo teleskop olarak oluşturmaya çalışıyoruz. Radyo teleskopla yola çıkmamızın sebebi de bu teleskopla manyetik spektrumun radyo bölgelerini görebiliriz, ki bu da bize bazı avantajlar sağlıyor. Çünkü radyo sinyalleri uzayda oluştuğu yerlerden bize gelene kadar çok fazla sönümlemeye uğramadığı için onlar hakkında, özellikle evrenin ilk oluşumuna dair, yeni yıldız oluşumlarına dair çok fazla bilgi elde edebiliyoruz. Türkiye’de de optik çalışmalar zaten çok fazla olduğu için bizim gözlemevimizde de 35 ve 40 santimetrelik olmak üzere 2 tane büyük teleskopumuz var. Bunlar da bizim ERÜ Kampüsü içerisinde konumlandırılmış teleskoplar. Bunlarla da optik gözlemler yapıyoruz. Özellikle gökyüzünün fotoğraflarını alırken veya bilimsel gözlemlerimiz için bu teleskopları kullanıyoruz. Bizim gözlemevimiz aslında Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile organik bağı olan bir gözlemevi. Çünkü bizim öğrencimizin laboratuvarları da gözlemevimiz. En önemli özelliğimiz de hem bilimsel gözlemler yapabiliyoruz hem de öğrencilerimizi burada eğitme imkanı bulabiliyoruz. Bunun haricinde halk gözlemleri için kullandığımız küçük teleskoplarımız da mevcut” dedi.
“KUBBE İÇERİSİNDELER”
İnci Akkaya Oralhan, gözlemevinde bulunan kubbelerle dünyanın hareketi ile eş zamanlı olarak takip yapabildiklerini söyleyerek, “Her teleskopun iyi bir gözlem alabilmesi için zaten sabit bir şekilde konuşlandırılmış olması gerekiyor ve bizim teleskoplarımız da bu şekilde sabitlenmiş durumda. Bunlar da bir kubbe içerisindeler. Bu kubbe 360 derce dönebiliyor çünkü gökyüzünde nesneleri gözlerken teleskopumuz dünyanın dönüşünden dolayı sürekli hareket ettirmek zorundayız eş zamanlı olarak. Bu kubbeler de tasarlanırken, teleskopla eş zamanlı bir dönüşe sahip ve yaklaşık bunlar da 360 derece dönebiliyor. Ayrıca etraftan gelen ışığı engellemesi için kubbenin tamamı değil, belirli bir yerde kapak açılıyor ve teleskopumuzu o aralıktan yönlendirerek çevreden gelen ışığı bir miktar engellemiş oluyoruz. Genelde optik teleskoplar bu şekilde bir çalışma prensibine sahip. Bunun yanında bir de meteoroloji istasyonumuz var. Burada da tam gökyüzü kamerası var. Zaman zaman gözlemlerimizi yaparken hava şartları bizim için çok önemli oluyor. Meteoroloji istasyonumuzda anlık olarak tüm verileri topluyoruz ve teleskopla gözlemlerimizi ona göre yapıyoruz. Bizim her şeyimiz mühendislik tabanlı olduğu için diğer mühendislik dallarından da ilgi görüyoruz. Matematik bölümünde lisans yapıp, biz de çift anadal yapan öğrencilerimiz var. İnsanların merak ettiği bir bölüm olduğu için hemen hemen tüm bölümlerden öğrenci talebinde bulunabiliyoruz. Bölümümüzde doktoralarına devam eden öğrencilerimiz de mevcut” ifadelerini kullandı.
Zorunlu stajı için ERÜ UZAYBİMERİ’i tercih eden Konya Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Ahmet Tarhan ise, “Burada olmamın sebebi benim çalışmalarımın radarla alakalı olması ve burada radyo teleskoplarının olması. Bu alanda kendimi geliştirmek istemem. Benim fen ve matematik bölümlerine yakın olmam gerekiyordu ve bu amaçla da zorunlu stajımı burada gerçekleştirmek istedim. Burada haberleşme, hız ve mekan tespiti tarzı şeyler olduğu için bu alana ilgim vardı. Zaten gökyüzü olaylarına karşı hep bir ilgim var. Bu amaçla da buraya yakınlaşmak istedim” dedi.
Karakulak ‘Defne’, doğaya bırakıldı