ATO Başkanı Baran, yaptığı değerlendirmede Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2022 yılı verilerini değerlendirdi. Baran, GSYH’yi oluşturan faaliyetler arasında finans ve sigorta faaliyetlerinin en yüksek oranlı katkı sağlayan sektör olduğunu, büyümenin dinamosu olan sanayi ile tarım sektörlerinin ise düşük oranda katkı sağladığını söyledi. Türkiye ekonomisinin 2002 yılından bu yana ortalama yüzde 5,5 oranında büyüme kaydettiğini hatırlatan Baran, 2022 yılında bu rakamın üzerinde bir büyüme oranına ulaşılmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin GSYH’sine yaklaşık yüzde 10’luk katkı sağlayan 11 ilde gerçekleşen depremin ekonomiye etkisini sınırlı tutabilmek için üretime ve ihracata odaklanmak gerektiğine dikkati çeken Baran, şunları kaydetti:
“Dördüncü çeyrek ve yılın tamamına baktığımızda geçmiş 20 yılın büyüme ivmesini, dünyadaki negatif gelişmelere rağmen sürdürdüğünü görebiliyoruz. Pandeminin ardından Rusya-Ukrayna savaşının dünyayı etkilediği, tedarik zincirlerinin bozulduğu, enerji ve gıda krizinin yaşandığı, dünyanın resesyon riskiyle baş başa kaldığı dönemde, tüm bu etkilere rağmen büyüme sağlayabilmek memnuniyet verici. Şimdi, yaklaşık 13 milyon nüfusumuzun yaşadığı, GSYH’ye yüzde 10’luk katkı sağlayan 11 ilimizde gerçekleşen depremin maddi ve manevini yaralarını onararak büyümeyi sürdürmek ve depremin ekonomiye etkisini sınırlı tutabilmek için sanayi ve tarım üretimine ve ihracata odaklanmalıyız. Depremi, ülkemizin bazı bölgelerinde yoğunlaşan üretim yapısını ülke geneline yayarak riski dağıtmak, coğrafi bölgeleri eşit gelişmiş bölgeler haline getirebilmek için milat olarak görmeliyiz.”
TMO, depremzede üreticiler için kota sınırını kaldırdı